Bu nezle sadece hamilelere özel!
Hamile bayanları uyaran bir tehdit daha! Gece burun tıkanmaları, nefessizlik hissi, öksürük krizleri gibi durumları Memorial Etiler Tıp Merkezi KBB Bölümü Op. Dr. Atilla Şengör anlatıyor.
'Hamile nezlesi', 'hamilelik nezlesi' veya 'hamilelik riniti' genellikle hamileliğin son iki ayında ortaya çıkar ve iki hafta kadar sonra tamamen kaybolur. Ancak tüm gebelik dönemi boyunca burun tıkanıklığı yaşandığı ve hatta doğum sonrası bir süre devam ettiği de görülebilir. Gece burun tıkanmalarıyla birlikte nefessizlik hissi, öksürük krizleri ve burun akıntısı ile kendini gösteren bu durum anne adayına büyük sıkıntı yaşatabilir.
Hamilelik döneminde artış gösteren ve bir annelik hormonu olan
östrojen, burun içerisini döşeyen dokuların şişmesini ve burunda
salgı artışını tetikler. Bunun dışında annelik döneminde vücuttaki
kan dolaşımının hacminin artması da kan damarlarının genişlemesine
ve burun mukozasının şişmesine neden olur. Diğer annelik
hormonlarının da rolü olabilir. Bunların sonucunda gelişen burun
tıkanıklığı hamile nezlesinin temelini oluşturur. Ayrıntılı
bilgiler Memorial Etiler Tıp Merkezi KBB Bölümü’nden Op. Dr. Atilla
Şengör’den alındı.
Öksürük nöbetleri ve uykusuzluk ile seyredebilir
Hamile nezlesinde burun tıkanıklığı ile birlikte genellikle burun akıntısı da olur. Burun tıkanıklığı nedeniyle gece ağız solunumu yapıldığından boğazda kuruluk oluşur. Ayrıca beraberinde gece nefes darlığı, öksürük ve uykusuzluk görülebilir. Mukoza şişmesi sonucu sinüs boşlukları havalanmasında azalmaya bağlı olarak baş ağrısı gelişebilir.
Hamile nezlesi sık sık sinüzitle veya başka hastalıklarla karıştırılır. Farklı olarak; sinüzit veya gripte burun tıkanıklığı dışında iltihabi burun akıntısı, halsizlik, ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı gibi belirtiler görülür. Alerjik nezlenin belirtileri arasında ise gözler, burun ve boğazda kaşıntılar ve hapşırma bulunur. Hastanın daha önceden şikayetlerine neden olan toz veya polen gibi alerjenlere hassasiyeti hamilelikte artabilir.
Mutlaka bir uzmana başvurun
Hamileliğin ilk üç aylık dönemi bebeğin oluşum evresi olduğundan, bu dönemde burun yıkama solüsyonları dışında herhangi bir ilaç kullanılması tercih edilmez. Bu dönemden sonra, alınan önlemlere karşın burun tıkanıklığının devam ettiği durumlarda burun açıcı veya ödem giderici spreyler doktor kontrolünde sınırlı olarak uygulanabilir. Zorunlu kalındığında bazı akıntı kesici ve antialerjik ilaçlar kadın doğum uzmanının da görüşü alınarak kullanılabilir. Bazı burun-sinüs yıkama solüsyonlarının tekrarlayan uygulamaları, hamile nezlesinin yönetiminde oldukça etkili ve güvenlidir.
Ancak her şeye rağmen burun tıkanıklığı geçmiyorsa, nedeninin başka hastalıklar olabileceği akla gelmelidir. Kemik eğriliği veya burun eğriliği olarak bilinen septum deviasyonu dışında, konka şişmesi ve sinüs hastalıkları da anatomik daralmalara neden olarak burun tıkanıklığı yapabilirler. Bu sorunların varlığına hamile nezlesi de eklendiğinde durum daha da rahatsız edici olabilir. Hamilelik sonrası dönemde bu sorunların tedavisine gidilmesi önerilir.
Burun tıkanıklığı yaşayan hamilelere öneriler:
- Hamile nezlesi özellikle yatar pozisyonda rahatsızlık
vericidir. Bu nedenle başın yükseltilmesi burundaki dolgunluğu
(konjesyonu) azaltabilir.
- Bol sıvı alımı boğaz belirtilerinin rahatlamasını sağlar;
boğaz-burun salgılarının yoğunlaşmasını/kurumasını önler.
- Sıcak banyo ve buhar solunması burnu rahatlatabilir.
- Yürüyüş ve bazı hafif egzersizler iyi gelir.
- Tuzlu su spreyleri ile burun yıkama sıvılarının tekrarlanan
kullanımları, burun mukozasını büzüştürebildiklerinden ve burnun
mekanik olarak temizlenmesine yardımcı olduklarından, oldukça
faydalıdır.
- Burun kanadını genişleten bantlar buruna hava girişini
arttırdıklarından yararlı olabilir.
- Nemlendirme cihazları da kullanılabilir; ancak bunların mikrop
barındırabilen sıvı haznelerinin ve filtrelerinin temizliğine
gereken özen gösterilmelidir.
- Sigara dumanı, tozlu ortamlar, hava kirliliği ve ani ısı
değişimleri burun işleyişini olumsuz etkilediğinden, tıkanıklığın
artmasına neden olur. Bu tip ortamlardan uzak durulmalı ve
engelleyici önlemler alınmalıdır.