Bu hastalıklar hamilelikte risk yaratıyor!
Acıbadem Fulya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Yüksek Riskli Gebelikler Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Derya Eroğlu, hamilelikteki en riskli üç durumu ve çözüm yollarını anlattı!
Bazı riskli durumlar var ki, hem bebeğin hem de annenin sağlığını tehdit ediyor, hatta ölümlerine bile neden olabiliyor! Hamilelikte yüksek risk oluşturan sorunlar anne adayında önceden var olabileceği gibi, hamilelik döneminde de ortaya çıkabildiğini söyleyen Doç. Dr. Derya Eroğlu, hamilelik döneminde risk taşıyan hastalıkları şöyle sıralıyor;
1. Hamileliğe bağlı
diyabet
Hamileliğe bağlı diyabet, 100 anne adayından yüzde 3-5’ inde
görülen ciddi bir sorun. İri bebek, doğumda omuz takılması (doğum
travması), yenidoğanda solunum sıkıntısı, yenidoğanda kan şekeri ve
kalsiyum seviyesinde düşme, sarılık, erken doğum, anne karnında
ölüm (kan şekerinin diyetle düzenlenemediği hamilelerde), çocukluk
çağı diyabeti ve obezite hamilelik diyabetinin bebekte neden olduğu
sorunlardandır. Anne adayları ise hamileliğe bağlı diyabette şu
risklerle karşı karşıya kalıyor: Düşük, preeklampsi (gebelik
zehirlenmesi), enfeksiyonlar, zor doğum, vakum ya da sezaryen
doğum, doğum sonrası kanama, hamilelikte ortaya çıkan diyabet, uzun
dönemde annede diyabet ve metabolik sendrom gibi ciddi
tablolar.
Ne
yapılıyor?
Diyabetik diyet, egzersiz ve gerekirse insülin tedavisi
öneriliyor.
2.Hamilelik öncesi
diyabet
Hamilelik öncesi diyabet, düşük riskinde artma, erken doğum,
doğumsal özürler, anne karnında bebek ölümü, amniyon sıvısının
artması, yenidoğanın solunum sıkıntısı, yenidoğanda kan şekeri ve
kalsiyum seviyesinde düşme, bebeğin kanında bilirubin seviyesinde
artma ve sarılık, kalpte genişleme, bebekte diyabet riski ve
bebek büyümesinde gerilik gibi pek çok sağlık sorununa yol açıyor.
Bu hastalık aynı zamanda annenin sağlığını da tehdit ediyor.
Diyabetik böbrek ve göz hastalığı, diyabetik sinir harabiyeti,
gebelik zehirlenmesi ve enfeksiyonlar, annede en sık görülen
sorunları oluşturuyor.
Ne
yapılıyor?
Hem bebeğin hem de annenin sağlığını riske atmamak için
hamilelik öncesinde mutlaka bir kadın doğum hekimine ve
endokrinoloji uzmanına başvurulmalı. Uygun tedaviyle, gebelik
öncesi kan şekeri ideal seviyede tutulduğu takdirde sağlıklı bir
hamilelik geçirilebiliyor. Hemoglobin A1C denilen, son 4-8
haftadaki kan şekeri seviyeleri hakkında fikir veren parametrenin
ideal seviyede olması gerekiyor. Nöral tüp defekti riskini azaltmak
için 400 mikrogram / gün folik asit alması öneriliyor.
3.Hamilelik
zehirlenmesi
Anne adayının tansiyonunun 140/90 mmHg ve üzeri ve beraberinde
idrarda protein kaçağı olmasına "Preeklampsi", bir başka deyişle
gebelik zehirlenmesi deniyor. Genel popülasyonda yüzde 6-8 sıklıkla
rastlanan hamilelik zehirlenmesi annede beyin kanaması ve beyin
hasarı, akciğer ödemi, böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve
karaciğer yetmezliğine hatta ölüme bile yol açabiliyor. Erken
doğuma bağlı sorunlar, anne karnında gelişme geriliği ve ölüm ise
hamilelik zehirlenmesinin bebekte yol açtığı sorunları
oluşturuyor.
Neler
yapılıyor?
Hafif preeklampsi durumunda anne adayına yatak istirahati
öneriliyor. Düşük risk gruplu hastalar kontrollü şartlar altında
ayaktan takip edilebiliyor. 37. gebelik haftasının üzerindeki
vakalarda, rahim ağzı doğum için uygun olduğunda, annede ciddi
bulgular oluşursa veya bebekte kötülük hali varlığında doğum
yaptırılıyor. Ciddi preeklampsi durumunda, 34. gebelik haftasının
üzerindeki vakalarda doğum gerçekleştiriliyor. 34. haftanın
altındaki hastalarda ise kontrol edilemeyen şiddetli yüksek
tansiyon, eklampsi (preeklampsi ve nöbet), karaciğer ve böbrek
fonksiyonlarında bozulma, karın ağrısı, inatçı baş ağrısı ve görme
semptomları varsa yine doğuma karar veriliyor.