Spor yapmayı alışkanlık haline getirmek için bu düşünceleri gözden geçirin!
Düzenli ve sağlıklı yapılan spor hayatımızın her alanını etkiliyor ancak spor yaparken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunuyor.
Spor yapmak sadece fiziksel olarak iyi görünmeyi hayatımızın her alanında çeşitli dengelerde olumlu yönde etkiliyor. Bilinçli ve düzenli yapılan sporun etkileri oldukça fazladır. ''Spor yapmak okuma alışkanlığı gibi düşünebiliriz mesela. Sonradan edinmek zordur.'' diyen Ortopedi Uzmanı Op. Dr. Osman Lapçın spor ve sağlık üzerine farklı bir açıdan değerlendirmelerde bulundu.
“Spor yapmak, yemek yemek veya uyumak gibi doğal bir
ihtiyaç değildir. İnsanların belki de binlerce yıl içerisinde
oluşturdukları, bir bakıma yapay diyebileceğimiz bir
faaliyettir.
Burada “yapay” kelimesi olumsuz bir anlamda değildir. Yemek yemeden, su içmeden hayatta kalmak mümkün değildir ancak spor yapmadan hayatta kalınabilir anlamındadır. Bu noktada sporun bir yaşam tarzı olduğunu, bir kültür olduğunu söyleyebiliriz.
Haftanın 5 veya 6 Günü Kendinize Yarım Saat Ayırın!
Sağlıklı bir yaşam için haftanın 5-6 günü yarımşar saat tempolu yürümek yeterlidir. Tabii ki doğru beslenme ile birlikte. Spor ise; eğlence ve oyun amaçlı olarak, bir kurallar çerçevesinde, belirli tekniklere göre yapılan ve yarışma içeren bir faaliyettir. Bu tanımıyla spor sadece sağlıklı olmak için yapılıyor denilemez. Spor eğlenmek için, heyecan için, sosyalleşme için yapılan bir faaliyettir. Ancak Bu tanımlara göre şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; spor sağlığa yararlı veya zararlı olarak adlandırılacak bir aktivite değildir.
Sportif faaliyetler, sağlıklı bir yaşam için gereken hareket ve egzersizleri de içerdiği için, hareketsiz bir yaşam süren kişilere göre daha sağlıklı bir yaşam vadetmektedir. Bunun yanında yarışma, müsabaka ve bedenin sınırlarını zorlama gibi kavramları da içerdiği için zararlı olabilmektedir. Tıpkı yemek yemenin faydalı ve zararlı olabileceği, bu nedenle doğru şekilde ve içerikte beslenilmesi gerektiği gibi. Sağlığın tanımının “bedensel, ruhsal ve sosyal açıdan iyilik hali” olduğunu da göz önüne aldığımızda spor her aşamada antrenör ve hekimler tarafından daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi amacıyla kontrol edilmesi ve desteklenmesi gereken bir faaliyettir.
Spor Yaşamın Her Alanını Kapsar!
Spor sağlıklı olmanın ötesinde bir anlam içerir. İnsanlığın tarih boyunca elde ettiği bir kazanımdır. Bütün medeniyetlerin ortak mirasıdır. Farklı dil ve kültürdeki insanların konuşabildiği ortak bir dildir. Hayatın bütünüyle ilgilidir.Psikolojik olarak, sosyal olarak olumlu katkıları vardır hayatımıza.
Spor yapmak, yemek yemek veya uyumak gibi doğal bir ihtiyaç değildir. İnsanların belki de binlerce yıl içerisinde oluşturdukları, bir bakıma yapay diyebileceğimiz bir faaliyettir.
Burada “yapay” kelimesi olumsuz bir anlamda değildir. Yemek yemeden, su içmeden hayatta kalmak mümkün değildir ancak spor yapmadan hayatta kalınabilir anlamındadır.
Bu noktada sporun bir yaşam tarzı olduğunu, bir kültür olduğunu söyleyebiliriz. Okuma alışkanlığı gibi düşünebiliriz mesela. Sonradan edinmek zordur. Bu nedenle insanların, spor ile erken yaşlarda tanışmadıkça bunu bir disiplin içerisinde hayatlarına sokmadıkça ilerleyen yaşlarda gerek spora gerekse vücudun ihtiyaç duyacağı hareket ve egzersizlere yönelmeleri pek mümkün olmayacaktır. Bu da hareketsiz bir yaşam ve sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Çocuklar Spora Yönlendirirken Bir Uzmana Danışılmalı!
Çocukların harekete, yürüyüşe, egzersize veya spora erken yaşlarda yönlendirilmesi gerekir. Bu yönlendirmeyi yaparken de çocuğun sağlık durumu, fiziki özellikleri, kendi istediği spor dalı gibi hususlar dikkate alınmalı, mümkünse bir hekim ve sonrasında ilgili branşta bir antrenörle görüşerek karar verilmelidir.
Çocuğun hangi branşı seçeceği, erken yaşlarda çocuğun kendiliğinden yöneldiği veya birçok branş ile karşılaşabileceği spor kulüplerinde süreç içerisinde tercih edeceği branşın çocuk için uygun branş olacağını ifade edebiliriz. Yüzme erken yaşlarda spora başlamak için tercih edilebilecek bir branştır. Yaş ilerledikçe çocuklar başka branşlara yönelebilirler.
Çocukları Sadece Başarılı Olsun Diye Spora Yönlendirilmemeli!
Çocuklar spora, bir spor dalında başarı hikayeleri yazması için yönlendirilmemelidir. Çocuk erken yaşta spora başlar ve disiplinli şekilde sürdürürse başarı hikayesi doğal olarak ortaya çıkacaktır.
Çocukların eğlenme, oynama isteği göz önünde bulundurulmalıdır. Arkadaşlarıyla oynamak, eğlenmek isteyen çocuk erken yaşlarda kazanmaya şartlanmış müsabaka sporcusu olmaya yönlendirilmemelidir. Bu durumda çocuklar başarılı olsalar bile spordan soğumakta ve uzaklaşmaktadırlar. Müsabaka için çocukların 12-13 yaşlarının beklenmesi daha doğru olacaktır. Bu yaşa kadar çocuğun oyun, eğlence gibi ve antrenman mantığı ile spora yönelmesi uygun olacaktır.
Çocukların bedensel, ruhsal gelişimi ve sosyal ilişkileri için faydalı olması için yapılacak sporun bedenin sınırlarının zorlanması ve rekabetçi, yarışmacı zorlamalarla bedensel, ruhsal açıdan ve sosyal ilişkiler açısından yıpratıcı bir faaliyete dönüşebileceği unutulmamalıdır.
Sonuçta sağlıklı olmak bedensel, ruhsal ve sosyal açıdan iyilik halidir. Bedenin sınırlarını zorlamak hatta başarmak, mutlaka kazanmalıyım diye şartlanmak ve baskı altına girmek, kazanılmış olsa bile çocuğu sağlıklı bir çocuk olmaktan çok uzak bir noktaya götürebilir. Hatta çocuğun sağlıksız olmasına da sebep olabilir. Çocuklar harekete veya spora, bedenen ve ruhen kendilerini iyi hissettikleri, sağlıklı bir yaşam sürmeleri için yönlendirilmelidir.