Evlenince en sık görülen hastalık
Kıskançlık, keskin bir bıçak gibi evlilikleri yok ediyor. İçinizdeki kötü seslere, kuruntunuza ve şüphenize yenik düşmeyin.
Kuşkular, bir çok çiftin yuvasını yıkıyor. Çevrenizden
duyduklarınız, televizyonda gördüğünüz aldatmalara şahit oldukça,
içinizdeki ses beyninizi kemirmeye başlıyor: '' Acaba beni
aldatıyor mu? ''
Uzmanlar, kıskançlığın daha çok özgüven eksikliğinden
kaynaklandığının altını çiziyor. İnsanlar bazı eksikliklerini sorun
haline getiriyor ve partnerini kaybetme korkusuna kapılıyorlar.
Karşısındaki insanın diğer insanlarla olan yakınlaşmalarını farklı
yorumlayarak, kıskançlık krizlerine kapılıyorlar. Bir süre sonra
evlilik, iki taraf için de çekilmez bir hal alıyor. Ufak tefek
masum kıskançlıklar, ilişkiyi ayakta tutuyor. Ancak, aşırı
kıskançlık her iki taraf içinde zarar verici oluyor. Bazıları,
eşinin telefonunu kurcalıyor, bazıları abartıp ecden çıkarken
perdelere işaret koyuyor. Her yıl binlerce kadın bu sebeplerden
dolayı şiddete maruz kalıyor, yüzüne eşi tarafından kezzap
atılıyor.
Peki bu virüsün bir ilacı yok mu?
Kendime engel
olamıyorum aynı zamanda da karımı veya kocamı çok seviyorum
diyorsanız;
- Olumsuz düşüncelerinizi çöpe atın.
- Telefonlarını, eşyalarını karıştırmayın.
- 'Neredeydin, neden geciktin, aradım açmadın', gibi sorularınızla
bunaltmayın.
- Partnerinizin sizi sevdiğini unutmayın.
Mutlu olmak istiyorsanız, her şeyin altında bir şey aramayın. Bazı
şeyleri görmezden gelirseniz daha mutlu olacağınızı göreceksiniz.
Kendinize güveniniz tam olduğu sürece, olumlu düşünceleri de
çağırmış olacaksınız. İletişiminiz ne kadar sağlam olursa, sorunlar
o kadar çabuk çözülecektir.