Yüz estetiği hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir?
Her kafadan çıkan yüz estetiği hakkında bir söylenti bulunmaktadır. Yüz estetiği hakkında ağızdan ağıza yayılan hurafelere kulak asmayın!
Arkadaşlarımız, ailemiz genellikle yakın çevremizde sıklıkla konuluşan ve akılda soru işareti bırakan konulardan bir tanesi de yüz estetiğidir. Yüzünüzde beğenmediğiniz ve düzeltmek istediğiniz bölge hakkında yakın çevrenizden veya herhangi bir arkadaşınızdan fikir almak istediğinizde genellikle kafa karıştırıcı düşünceleri ile sizi vazgeçirmeye çalışırlar! Ancak elmaelma.com okurları için bu kafa karışıklığına bir son vermek amaçlı yüz estetiği hakkında doğru bilinen yanlışları sizin için derledik.
DOĞALLIKTAN UZAKLAŞMA DÜŞÜNCESİ
Tüm estetik girişimlerde doğal bir sonuca ulaşabilmek amaçlanıyor. Bunu sağlayabilmek için, estetik cerrahın hastanın anatomisi, eski görünümü ve isteklerini bir denge içinde değerlendirerek doğal bir sonuç alması gerekiyor. Çoğu zaman da bu amaca ulaşılıyor. Doğal olmayan sonuçlar ise, genellikle iyi planlama yapılmayan ya da iyi opere edilmeyen kişilerde ya da hasta ile cerrahın istek ve estetik kaygılarının doğal sınırları zorlaması durumunda ortaya çıkıyor.
YÜZ ESTETİĞİNDE KESİK İZİ OLMAZ!
Her cerrahi müdahale sonucu yara iyileşmesinde yara izi oluşması biyolojik doğal bir sonuç olarak gösteriliyor. Dolayısıyla estetik yüz cerrahisinde de kesi izi kalabiliyor. Ancak izin nasıl olacağını çoğu kez yüz de yüz tahmin etmek mümkün olamıyor. Estetik cerrah en az iz oluşması için, cerrahi planının yapılmasının ardından operasyon sonucunda hastayı takip ederek izin olgunlaşması sürecinde gerekli önlemleri alıyor.
YAŞ SINIRLAMASI
Plastik ve estetik amaçlı operasyonlar kişinin sağlığı elverdiği ölçüde her yaşta yapılabiliyor. Genelde estetik operasyonlar için ameliyat edilecek bölgenin anatomik gelişiminin tamamlanması bekleniyor. Ancak reşit olmamış kişilerde öncelikle ebeveynlerle konuşuluyor. Gelişimi ve fonksiyonu engelleyecek problemlerin çözümü için bazı rekonstrüktif operasyonlar ise her yaşta yapılabiliyor. Sonuç olarak, psikolojik rahatsızlık nedeni veya yaştan dolayı kendi kararını sağlıklı bir şekilde alamayan ve 65 yaş üstü için sağlıklı olmayan kişiler haricinde herkese uygulanabiliyor.
YAŞLANMAYI ENGELLER KLİŞESİ
Estetik yüz operasyonları kesinlikle biyolojik yaşlanmanın önüne geçilmesini sağlamıyor. Sadece bizi daha dinlenmiş, daha gençleşmiş olarak gösteriyor. Ancak iyi yapılmış bir estetik operasyon ile alınan sonuçlar ömür boyu etkili olabiliyor. Yani daha genç ve dinlenmiş bir görünümle biyolojik yaşı geriden takip ederek yaşlanmak mümkün olabiliyor.
AMELİYAT SONRASI HADDİNDEN FAZLA ACI HİSSİ OLUR!
Estetik operasyon sonrasının ağrılı geçeceği korkusu, birçok kişinin en çok endişe ettiği konuların başında geliyor. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Küçükçelebi, “Ancak, cerrahi tekniklerdeki yenilikler, teknolojik alandaki gelişmelerle birlikte ciddi ve rahatsızlık boyutundaki ağrı veya sıkıntılar, yerini daha az ağrılı, konforlu bir operasyon sonrası sürecine bırakmış durumda” diyor. Burada her hastanın psikolojik yapısı, beklentisi, algıları ve vücut reaksiyonları farklı olduğu için rahatsızlık ve ağrının boyutu da kişiye göre değişkenlik gösterebiliyor.
ÇOK RİSKLİ OLDUĞU DÜŞÜNCESİ
Diğer cerrahi branş operasyonlarında olduğu gibi estetik cerrahide de bazı risklerin olduğu bilinen bir gerçek. Bunlar basit ve geçici olabildiği gibi istenmeyen ve doğal olmayan görünümler, skar oluşumu, hatta ölümle sonuçlanabilen ciddi komplikasyonlar da olabiliyor. Ancak, iyi bir değerlendirme ve dikkatli bir zamanlama ve planlama ile bu riskleri minimize etmek mümkün olabiliyor. Üstelik cerrahi öncesi ve sırasında kullanılan teknolojiler de risklerin kontrol edilebilir seviyeye ulaşmasını sağlıyor.