Fazla kilolar ve hareketsizlik bel fıtığını tetikliyor
Dikkat! Fazla kilolar ve hareketsiz yaşam bel fıtığı riskini ortaya çıkarıyor...
Bacak ağrısı, uyuşma, yürüme ve oturmada güçlük gibi belirtilerle kendini gösteren bel fıtığı, hareket kabiliyetini kısıtlayıp günlük yaşamı olumsuz etkileyen hastalıkların başında geliyor. Bel fıtığı, üzerinde en çok konuşulan ve hakkında doğru bilinen yanlışların en fazla olduğu hastalık olarak tanımlanıyor. Memorial Şişli / Ataşehir Hastanesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, bel fıtığında bilinçsiz yaklaşımın kişinin sakat kalmasına neden olabileceğini belirterek tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Bel fıtığını tetikleyen birçok neden vardır. Obezite,
hareketsizlik, sigara kullanımı, günlük yaşamda omurga
fizyolojisine uygun hareket etmemek, meslekle ilgili faktörler
bunların başında gelenlerdir. İnsanların % 90’ ı hayatının bir
döneminde bel ağrısı ile karşı karşıya kalmaktadır ancak bel
ağrılarının % 5’i bel fıtığına bağlı olarak meydana gelmektedir.
Her bel ağrısının bel fıtığından kaynaklanmadığı bilinmelidir.
Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, kişinin yakınmasına sebep
olan bel ağrısının bel fıtığına bağlı olup olmadığının
belirlenmesidir.
Uyuşma ve güç kaybı fıtık belirtisi olabilir
Bel fıtığında, ağrı belde varken kalça ve bacağa yayılma eğilimi gösterir. Bu yayılma tek taraflı olabileceği gibi iki taraflı da gerçekleşebilir. Ağrıya eşlik eden bacakta uyuşma ve kuvvet kaybı gibi bulgular fıtığın habercisi olabilir. Ağrı zaman zaman olup geçen bir özellik gösterebildiği gibi giderek artan bir karakter de gösterebilir. Muayenede hasta sırt üstü yatarken bacak kaldırıldığında kalçadan bacağa doğru yayılan ağrı olur ve bacak kaldırıldıkça bu ağrı hissi artar. Bunun yanında ayakta ileri geri hareketlerin bir kısmında güçsüzlük tespit edilebilir. Modern tanı yöntemlerinden Lomber (bel) MR incelemesi ile bel fıtığı teşhisi kolaylıkla konulmakta tipi ve derecesi belirlenebilmektedir. Ancak bel fıtığının teşhisinde altın standart, klinik muayene ve hekimin gözlemleme tecrübesidir.
Ağrır geçer demeyin, doktora başvurun
Bel ağrılarının ancak %3’ü ameliyat edilmesi gerekli bel fıtıklarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle doktor muayenesi sonuçlarına göre ilaç, yatak istirahati, fizik tedavi ve belde enjeksiyona dayalı ağrı tedavileri planlanmaktadır. Alınan bu önlemlere karşın geçmeyen ağrı, geçip tekrar başlayan ve kişinin hayatını etkileyerek iş ve yaşam kalitesini düşüren ağrı, ayakta güç kaybı ve idrar veya büyük abdesti kontrol edememe gibi durumlar varsa cerrahi yöntemlere başvurulması gerekmektedir.
Ameliyat sonrası kısa sürede iş ve sosyal yaşama dönüş sağlanıyor
Bel fıtığının cerrahi tedavisinde ağırlıklı olarak “Mikrodiskektomi” ve “Endoskopik diskektomi” yöntemleri kullanılmaktadır. Her iki ameliyatta 2 cm'den küçük kesi yapılmaktadır ve hasta için son derece konforludur. Ameliyat bölgesinde dikiş bulunmamaktadır. Hastalar 6 saat sonra yürütülüp, bir geceyi hastanede geçirdikten sonra taburcu edilmektedir. Hangi yöntemin seçileceği hastaya göre belirlenmektedir.
Tedavide yaşam tarzı değişiklikleri çok önemli
Kişi tedavilerle iyileştiğinde bir daha bu durumun ortaya çıkmaması ve oluşmuş olan fıtığın küçülmesi için gerekli önlemler ve egzersiz programı öğretilmektedir. Kişi uzun süre aynı pozisyonda kalmamalı, oturma ve ayakta kalma süresi 45 dakikayı geçmemelidir. Oturulan koltuklarda bel kavsini destekleyen bir yastığın kullanılması alışkanlık haline getirilmelidir. Yere eğilmek yerine çömelerek işlerin yapılmasına özen gösterilmelidir. Yatmak için yaylı ortopedik yatak seçimine dikkat edilmelidir. Yataktan kalkarken, yan yatılarak kollardan destek alınarak oturulmalı, sonra ayağa kalkılmalıdır.