Diyetsiz hızlı ve kolay kilo vermenin yolları
Zayıflamak istiyor ancak zora gelemiyorsanız ve diyet listeleri uygulamak size göre değilse, hayatınızda bazı değişiklikler yaparak kilo verme sürecinizi hızlandırabilirsiniz.
Fazla kiloları atıp, daha sağlıklı ve güzel görünen bir vücuda kavuşmak adına başladığımız diyetler, irademiz ya da yaşam şartlarımız yüzünden sekteye uğrayabiliyor. Bu engelleri aşmak adına, bize yardımcı olacak uzman tavsiyelerini listelemek istedik. Gelin birlikte göz atalım…
Öncelikle tabağımızdaki yiyecekleri peşimizden atlı kovalıyor
gibi yemekten vazgeçmeliyiz. Öğünler en az 20 dakika sürmeli.
Beynin ‘tokum’ sinyalini vermesi için yaklaşık bu kadar süreye
ihtiyacı var.
Her gün 1.5 – 2 litre su içmemiz gerektiği boşuna öğütlenmiyor. Su, metabolizmayı hızlandırmada büyük rol oynuyor.
Suyu gün içersinde tüketmemiz de önemli! Özellikle
yemeklerden yarım saat önce su içmek son derece faydalı.
Tüketmediğimiz suyu akşam tüketerek arayı kapatmaya çalışmamız ne
yazık ki sık sık tuvalete gitmek dışında bir işe yaramıyor.
Yemek yerken de su içmenin faydası yok. Tersine, mide hacmini
artırmış oluyoruz ki bu da daha fazla besin tüketmek anlamına
geliyor. Yemekten sonra su içmek için en az 1 – 1.5 saat geçmiş
olmalı. Çünkü mide boş iken su, doğrudan bağırsaklara karışıyor ama
besinle karıştığında mideyi genişletmekten başka bir işlev
üstlenmiyor.
Ana öğünlerden biri mutlaka sebze ağırlıklı olmalı. Böylelikle hem
bağırsakların daha hızlı çalışmasını sağlıp, hem de daha az
kalorili bir menüye sahip oluruz. Sebzeler bir porsiyon ete göre
neredeyse dörtte biri kadar enerjiye sahip olsalar da, hemen hemen
aynı derecede tokluk sağlarlar. Örneğin etin sindirimi 3 – 4 saat
sürüyorsa, sebzenin sindirimi 2 saat kadar sürer. Fakat sebzeyi bir
dilim ekmekle desteklerseniz, etli menü kadar uzun süre tok
kalabilirsiniz. Bu nedenle gün içinde minimum 2 -3 porsiyon sebze,
yine aynı oranda meyve almayı alışkanlık haline getirmeliyiz.
Bir porsiyon meyve derken, 50 kaloriden bahsediyoruz. Bunu da yarım
muz, büyük bir mandalina, küçük bir elma veya ayvanın dörtte biri
ile alabilir. Sebzelerde de, 4 yemek kaşığı bir porsiyona karşılık
geliyor.
Gün içinde yeteri kadar karbonhidrat tüketmediğimizde enerji
ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Bunun sonucunda da beynimiz bize
‘tatlı’ yememizi emrediyor. Eğer canımız çok tatlı istiyorsa, bu
süreçte baklava ve şekerpare gibi kalorisi bol tatlılar yerine,
daha az kalori içeren sütlü tatlıları tercih etmeliyiz.
Karbonhidratları hayatımızdan çıkarmak doğru bir karar değil.
Yanlızca akıllı seçimler yapmamız gerekiyor. Örneğin pilav ya da
patates yerine, sindirimleri nispeten daha uzun süren, böylece kan
şekerini hızla yükseltmeyen kepek ekmeğini, tam buğday makarnasını,
kuru baklagilleri veya bulgur pilavını tercih etmekte fayda var.
Tabii her öğünde karbonhidrat içeren besinleri 3 – 4 yemek kaşığını
geçmeyecek miktarda yemeliyiz.
Akşam yemeğini çok geç saatlere bırakmamalıyız. Akşam saat 19.00
gibi sofraya oturabiliyorsanız, çok şanslısınız. Ancak bu mümkün
değilse ve diyelim ki saat 24.00’te yatağa gireceksiniz, hiç
olmazsa yatmadan en az 4 saat önce akşam öğününü tamamlayın ki
hareketsiz kaldığınız için kaloriler vücudunuzda depolanmasın.