Söyledikleri sevimli değil, tehlikeli olabilir!
Minik ağzından çıkan sözler size sevimli geliyor olabilir, fakat yanlış telaffuzlar size bir mesaj veriyor. Bir uzman görüşüne mutlaka başvurun.
Özel ENT KKB Tıp Merkezi’nden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Özlem Akgün Bilgili, artikülasyon bozukluklarıyla ilgili ailelere önemli bilgiler verdi.
“Seslerin, hecelerin ya da kelimelerin yanlış üretilmesine
artikülasyon bozukluğu deniyor. Örneğin; r ve s seslerinin farklı
söylenmesi ya da hiç söylenememesi. ‘Arı’ yerine ‘alı’ veya ‘kitap’
yerine ‘kipat’ demek buna örnek. Bozukluğun şiddeti, küçük ve
önemsiz aksaklıklardan tamamen anlaşılmayan bir konuşmaya kadar
değişebilir.
Onu anlayabiliyor
musunuz?
Bir kişinin anadilinin seslerini üretememesinin pek çok nedeni olabilir. Özellikle anatomik ve fizyolojik yapıların değerlendirilerek çocuğun sesleri üretmesine engel olan bir sorununun olup olmadığının saptanması gerekiyor.
Bu durumda diş, damak, dil, dudak ve burun gibi organların
yapıları, hareketleri incelenmeli. Değerlendirmede şüphe uyandıran
bir durum olduğunda çocuğun bir uzman tarafından da görülmesi
istenmeli. Bunun yanı sıra çocuğun işitme fonksiyonunun da
değerlendirilmesi gerekir. Konuşmasının anlaşılırlığı çok az olan,
konuşma seslerinin çoğunda sorun yaşayan ve konuşmaya geç başlamış
çocukların mutlaka uygun bir objektif işitme testinden
geçirilmeleri gerekiyor.
İşitme frekanslar halinde gerçekleşen bir olay. Çocuk, kalın
frekanstaki sesleri duyuyor ve bu seslere tepki veriyor olabilir.
Ancak "s, z" gibi daha ince frekanslardaki sesleri duymuyor
olabilir. Bu durum, genellikle ebeveynlerin çocuğun tüm sesleri
duyduğunu zannetmelerine yol açıyor. Oysaki çocuk bu frekanstaki
sesleri, işitemediğinden dolayı üretemeyebilir. Küçük yaşlarda sık
geçirilen orta kulak iltihabına bağlı olarak bu gibi durumlar
gelişebiliyor ya da orta düzeydeki işitme kayıpları gözden
kaçırılabiliyor. Konuşma seslerinin üretilememesi zeka düzeyiyle de
ilişkili. Orta ve ağır dereceli zeka geriliği olan çocuklar bazı
sesleri hiçbir zaman net olarak üretemiyor.
Konuşmasını sık sık
düzeltin!
Sesletim bozukluğunun en sık görüldüğü bir diğer grup geç konuşan çocuklar. Genellikle geç konuştuğu söylenen çocuklarda hafiften ileri düzeye kadar sesletim bozukluklarına rastlanıyor. Yukarıda belirtilen durumlar haricinde belirgin bir nedene bağlı olmaksızın çeşitli düzeylerde sesletim bozuklukları da görülebiliyor. Bazen ebeveynler çocuğun bebeksi telaffuzlarını sevimli bulur ve düzeltme yapmaz. Hatta pek çok ailede ‘çocuk gibi konuşma’, onun söylediği yanlışları hoş karşılayıp aynı yanlış söyleyişi tekrar etme eğilimi var. Bu gibi yanlış pekiştirmeler çocuğun doğru bir şey söylediğini zannetmesine yol açıyor ve dile düzeltilmeyen hatalar yerleşiyor. Belli bir süre sonra ebeveynler hataları düzeltmek istediklerinde bu kez de çocuk doğrusunu söyleyemez ya da düzeltilmeye karşı tepki gösterebilir.”
Okuma-yazmayı olumsuz
etkiliyor!
Evebeynlerin çoğu, artikülasyon bozukluklarının zamanla
kendiliğinden düzelebileceğine, okuma-yazma öğrenilince sorunun
ortadan kalkacağına inanıyor. Ancak pek çok çocuk için durum böyle
değil. Yani konuşma sorunu, çocuğun sosyal ve akademik başarısını
olumsuz yönde etkiliyor.