Okul çocuklarında uykuya dikkat!
Uykuları yetersiz olan çocukların okuma, yazma ve matematik problemleri çözme becerilerinin bozulduğunu gösteren araştırmalar bulunuyor.
Amerikan Hastanesi, Uyku Kliniği Bölüm Şefi Dr. Sabri Derman,
okul çağındaki çocuklar için, uykunun sağlık boyutunu
anlatıyor.
“Uykuları yetersiz olan çocukların okuma, yazma ve matematik
problemleri çözme becerilerinin bozulduğunu ve sağlıklı uyuyanlara
göre bu öğrencilerin daha düşük notlar aldığını açıkca gösteren
araştırmalar bulunuyor.”
Yetişkinler, birkaç gece kötü uyumanın günlük yaşamlarını nasıl
olumsuz etkilediğini çok iyi bilir.
Çocuklardaysa yetersiz süreli veya kalitesiz uyku psikolojik
durumlarını bozar. Akademik başarılarını ne kadar çok
etkilediğinin çok farkında değiliz. Özellikle ana okulu ve ilk
öğretim yaşındaki çocukların beyni henüz hızlı bir gelişim süreci
içinde olduğundan yeterli uyku, fiziksel ve bilişsel gelişme
için olmazsa olmaz bir önem taşır.
Çok karmaşık bir bilgisayara benzetirsek beyin, verileri işlemek,
belleğe kaydetmek, bilgileri birbirleriyle ilintilendirmek,
sınıflandırmak, gerektiğinde kolay ve doğru hatırlamak, doğru
çıkarsama yapmak için gerekli işlemlerin çoğunu uyku sırasında
gerçekleştirir.
“Beyin uyku sırasında dinlenmez! Aksine uyanık olduğu zamanki kadar
çok çalışır.”
Uyku, vücudumuzun değil, beynimizin 'dinlenmesi' için şarttır.
Aslında beyin uyku sırasında dinlenmez. Daha çok dışarıdan değil,
vücuttan ve kendi içinden kaynaklanan verileri işler. Uyanıkken
olduğundan çok çalışır. Uyku beynin ve vücudun en verimli şekilde
iş görmesi için, olmazsa-olmazıdır.
Erişkinlerin tam dinlenebilmesi için gerekli olan 'ideal uyku
süresi' kişiye göre değişir. Bunlar genetik faktörler ve
alışkanlıklara bağlı farklılıklar gösterebilir.
Çocuklarda ise uzmanlar, ilkokul öncesi küçük çocukların 11-13
saat, ilk ve orta öğrenimdeki çocukların 10 -11 saat uyumaları
gerektiğini saptamışlar. Üniversite döneminde gençlerin uyku
gereksinimi de genelde 8-9 saattir.
Uyku ile ilgili
bilimsel araştırmalar
Bilimsel araştırmalar, uyku süreleri 1 hafta süreyle bir saat bile
azalan çocuklarda dikkat, konsantrasyon, öğrenme ve hafıza
becerilerinde ölçülebilir belirgin azalmalar olduğunu
saptamışlardır (Dr.Brian Mills, Louisville Üniversitesi, 2007).
Uykuları yetersiz olan çocukların okuma, yazma ve matematik
problemleri çözme becerilerinin bozulduğunu ve sağlıklı uyuyanlara
göre bu öğrencilerin daha düşük notlar aldığını açıkca
gösteren araştırmalar bulunuyor (Alyssa Bachman, 2007).
Michigan Üniversitesi araştırmacılarından Dr. Ronald Chervin ve
meslektaşları da, uykuları horlama nedeniyle bozuk olan 866 çocukta
yaptıkları araştırmada özellikle küçük çocuklarda, normal
uyuyanlara oranla 3 kez daha sık davranış bozuklukları ve dikkat
dağınıklığı, hiperaktivite gibi sorunlara rastlandığını
saptamışlar. 2,5 ile 6 yaş arası 1500 çocukta yapılan bir başka
geniş araştırma da, 10 saatten az uyuyan çocukların kelime
haznelerinde ve bilişsel becerilerinde, 10 saatten çok uyuyanlara
oranla çok belirgin azalma olduğu saptanmış.
Benzer araştırmalar, ergenlik yaşındaki gençlerde de uyku
problemlerinin ve yetersiz uykunun sanıldığından çok daha yaygın
olduğu göstermekte.
Eksik uyku çok belirgin davranış sorunlarına, öğrenme problemlerine
ve akademik performans düşmesine yol açar. Bu yaş grubundaki
gençler sıklıkla gece uykuya dalmakta zorluk, sık uyanma, sabah
dinlenmeden uyanma veya çok zor 'ayılma', gün içinde yorgunluk ve
kolayca uykularının gelmesi şikayetleri görülür. Bu
şikayetlerle davranış bozuklukları, devamsızlık, öğrenme güçlüğü ve
akademik başarısızlık arasında bir ilişki bulunuyor. Bu ilişkinin
sebep-sonuç bağlantısı olup olmadığı kesin değilse de olma
olasılığı çok yüksektir.
Sebepsiz yere yorgun veya haşarı, duyarsız veya aşırı huysuz ve
tepkili, akıllı olduğu halde sosyal ve akademik başarısı sorunlu
düzeyde çocuklarda uyku kalitesinin gözönüne alınması
gereklidir.
Her ne olursa olsun, anne-babaların çocuklarının uyku sağlığına en
azından beslenmeleri ve genel sağlıkları kadar özen göstermeleri
gerektiği açıktır.
Sağlıklı bir uyku
için dikkat edilmesi gereken genel kurallar
Her sabah aynı saatte uyanarak biyolojik saatinizi
koşullandırın.
Öğleden sonra / okul sonrası şekerleme yaparsanız yarım saati
aşmayın.
Yatakta okumayın, chat yapmayın, twitlemeyin, mesajlaşmayın, TV
seyretmeyin, telefonla konuşmayın, abur cubur yemeyin.
Öğleden sonraları ve akşamları kafeinli sodalı içecekler
kullanmayın.
Yatağa aç gitmeyin ama akşam yemeklerini hafif yiyin, gece çok su
içmeyin.
Egzersizlerinizi yatmadan en az 4 saat önce yapın.
Yatak odası sessiz, karanlık, yaklaşık 23-24 ısıda derece
olsun.
Yatmadan önce yoğun video oyunları, korku filmleri seyretmekten
kaçının.
Dertleri, sorunları, endişeleri yatağa taşımayın, olumlu
düşünün.
20 dakikada uyuyamazsanız kalkıp başka bir odaya geçin, sıkıcı
şeyler okuyun, uykunuz gelince yatağa dönün.
Okul dışı aktiviteler çok zaman alıyorsa azaltmayı düşünün, ders
için gece geç saatlere kadar çalışmanın kalıcı yararı olmadığını
unutmayın.
Uyku sorunları bir iki haftayı geçerse bunları gözlemleyin, not
edin, doktorunuza veya bir uyku uzmanına danışın.
Ergenlik yaşındaki gençlerin çoğunun özel telefon konuşmalarının
gecenin geç saatlerine kaydırdıklarına, saat 02-03’e kadar yoğun
telefon trafiği yaşadıklarına sıklıkla rastlıyoruz.
Bu konuşmalar sadece uyku saatinden çalmamakta, içeriklerinin
anlamı ve önemine bağlı olarak, uyuduktan sonra da uykunun
kalitesini kötü etkileyebilmektedir.
Ebeveynlerin uyku saatleri konusunda tatlı-sert bir disiplin içinde
olmaları, sınırları belirlemeleri ve ödünsüz uygulamaları
gerekiyor. Ailedeki diğer erişkinlerin de bu konuda uyum içinde
davranmaları şart.
Unutmayın, çocuklarınız sizin arkadaşlığınıza değil onlara güven ve
huzur verici, dengeli bir disiplin uygulayan ebeveynlere
muhtaçlar.