Çocuğunuz konuşmaya geç mi başladı?
Amerikan Hastanesi Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı Seda Atilla Şahin, dil ve konuşma gecikme sorunlarının genetik, duygusal veya nörolojik olabileceğini belirtiyor.
Dil ve konuşma gecikmesi genetik, duyusal, nörolojik veya nöropsikiyatrik bir bozukluğun sonucu olabileceği gibi, herhangi bir nedene bağlı olmaksızın da ortaya çıkabilir. Cinsiyet, bir risk faktörü olarak bilinmektedir. Erkeklerde kızlara oranla dil ve konuşma gecikmesi görülme riski üç kat daha fazladır. Ayrıca, ailede konuşma gecikmesi yaşamış bireylerin olması bu riski arttırır. Bir diğer risk faktörü ise düşük doğum ağırlığı ve erken doğum olarak belirlenmiştir.
Dil gecikmesi gözlendiğinde kendiliğinden geçmesini beklemek
erken müdahalenin katkılarını önleyebilir. Dil gecikmesi yaşayan
çocuklar okul çağında da dil bozuklukları yaşama riskine sahiptir.
Araştırmalar, dil ve konuşma gecikmesinin uzun dönemde akademik
performansı etkilediğini göstermektedir.
Dil ve konuşma gecikmesi yaşandığında Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı’nın yapacağı kapsamlı bir değerlendirme çok önemlidir. Bu değerlendirmede hem işitsel algının (konuşulanları anlama) hem de sözel ifadenin (konuşarak kendini ifade etme) yaş aralığı olarak nerede olduğu belirlenir. Örneğin iki yaşında bir çocuk işitsel algı olarak bir buçuk-iki yaş performansına sahipken sözel ifadesi bir yaş gibi olabilir. Yani, konuşulanları anladığı halde kendi konuşması yaşından beklenenin altında olabilir. Bu durumda aile bilgilendirilerek çocuklarının gelişimini nasıl destekleyecekleri anlatılır ve ailenin de katılımıyla terapi başlatılır.
Dil ve konuşma terapisi alan çocuklar ve terapi almayan çocuklar karşılaştırıldığında kelime dağarcığında, konuşma anlaşılabilirliğinde ve sosyalleşme becerilerinde artışın yanında ebeveynlerin endişelerinin azalması gibi farklar belirlenmiştir.
Yapılan araştırmalara göre, iki yaşında konuşma geriliği olan çocuklar üç veya dört yaşına geldiklerinde hala yaşıtlarının performansını yakalamamış olabilirler.
Erken müdahale sayesinde ise (üç yaş öncesi başlayan tedavi) çocuğun gelişimini desteklemek ve mümkündür. Erken müdahalenin hem dil ve konuşma hem de eşlik edebilen başka bozukluklar için faydalı olduğu belirlenmiştir.