Doğum yaptıktan sonra eşinizle iletişimi koparmayın!
Doğum yaptıktan sonra çiftler arası tahammül azalabiliyor ve bununla birlikte evlilikler bozulabiliyor. Peki ne yapmalıyız? İşte merak edilenler!
Kadınların doğum sonrası bebeklerine olan yoğun ilgisinin çiftler arasında iletişim aksaklığı yaratabileceğini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, "Baba eşinden ilgi göremediğini düşündüğünde, bunu eşiyle çekinmeden paylaşmalı ve iletişimi kesmemelidir" uyarısında bulundu.
Kadınların doğum sonrası yaşadığı endişeler, bebeğe olan yoğun ilgisi, bebekle birlikte eve gelen yeni düzenin erkekleri yakından ilgilendirdiğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, bu durumun çiftler arasında kıskançlığa ve iletişim aksaklığına neden olabileceğini belirtti.
"Çiftler arası tahammül azabiliyor"
Doğum sonrası annelerin özellikle ilk aylarda tüm ilgilerini bebeğe yönlendirdiğini ifade eden Uzm. Dr. Orhan Karaca, "Anne bebek ilişkisi bakımından normal olarak karşılanan bu durum babalar bakımından rahatsız edici olabiliyor. Bu süreç içerisinde baba kendisini ihmal edilmiş hissedip duygusal çalkantılar yaşayabilmektedir. Bu iletişim kesikliği ve ihmal edilmişlik duygusu zamanla doğum konusunda erken davranıldığı düşüncesini doğurabiliyor. İletişimin de azlığı ile kafada kurmalar artıyor ve tahammülün çok azaldığı bir anda şiddetli tartışmalar yaşanabiliyor” diye konuştu.
"Kızgınlıkla davranmaktan kaçının"
Annenin bebeğe ilgi süresinin uzamasıyla babadaki ‘ihmal edilmişlik’ duygusunun pekişeceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Orhan Karaca, “Eşinin kendisine yeterince ilgi göstermediğini düşünen baba, kırgınlık ve kızgınlık hissedebilir. Bu noktada babanın yaşadığı kırgınlığı ifade etmesi, annenin de eşinin düşüncelerini ve duygularını anlamaya çalışması, iletişimi açık tutmaya çalışması gerekir. Babanın, annenin bebekle olan yoğun iletişiminden dolayı dışlandığı hissini yönetmenin tek yolu diyaloğu artırmaktır. Hassas bir dönem olması nedeniyle hem erkeğin hem kadının öfkelenmeye meyilli olması iletişimi sekteye uğratabilir. Yaralayan her konunun uygun bir dille ifade edilmesi her şeyden önce kişinin hakkıdır. Uygun ifade muhatabın kendisine saygı duyulduğunu hissetmesini de sağlar. Eş zamanlı kadın da kendini ifade etmelidir. Kadın, desteğe ihtiyacını ifade etmekten çekinmemeli, eşinin kendisiyle empati yapması için fırsat doğurmalıdır. Konuşurken olumlu cümleler kurulması ve kızgınlıkla davranmaktan kaçınması ilişkinin yeniden normalleşmesine yardımcı olacaktır" tavsiyesinde bulundu.
Erkekler anlamaz, bebeği öyle tutma!
Annenin, bebekle ilgilenirken babaya da fırsat vermesi uyarısında bulunan Uzm. Dr. Karaca şunları söyledi: "Anne bebeğin altını değiştirirken, üstünü giydirirken babaya fırsat vermelidir. Böylece doğuştan beri var olan anne bebek ilişkisi, bebekle baba arasında gelişebilir. Anneler, babalardan ev işleri ya da bebek bakımı konularında yardım istemelidir. Bebek emzirilirken babanın da anne bebeğin yanında bulunmasına izin verilmelidir. Bebeğin anneyle iletişiminin yakından gözlemlenmesi, babanın annelik duygusuna karşı fikir sahibi olmasını ve onu anlayabilmesini sağlamaktadır. Bebeğin bakımı konusunda görev dağılımı yapılması, bebeğin babayla da ilişki kurmasına fırsat vereceğinden ihmal edilmemelidir. Annenin babayı bebek konusunda ikaz etmesi ‘erkekler anlamaz’, ‘bebeği öyle tutma’ gibi olumsuz ifadeler çiftlerin iletişimini kısıtlar. O nedenle babaya görevler verilmeli, olumlu ve yapıcı ifadelerle babadan ricada bulunmak bu sürece olumlu anlamda destek olacaktır.".
KAYNAK: PEMBENAR