Dövme sildirmenin en kolay yöntemi: Pikosaniye lazerler!

Vücudun bazı bölgelerine dövme yaptırmak insanlık tarihi kadar eski bir uygulamadır. Bildiğimiz en eski tarihli dövme uygulamasının günümüzden sekiz bin yıl kadar önce güney Amerika yerlilerinde kullanıldığını biliyoruz.

Yine hemen tüm kıtalarda yerli halkların çeşitli anlamlar yükledikleri dövmeleri vücutlarında kullandıklarını da biliyoruz. Günümüzde ise batı toplumlarında öncelikle bazı alt kültür gruplarında yaptırılmaktayken giderek toplumun büyük kesimlerinde popülerleşmiştir. Örneğin günümüzde yapılan bir araştırmada Alman toplumunun %10unun ( yaklaşık 8 milyon kişi) vücutlarında en az bir dövmenin var olduğu saptanmıştır.

Yakın zamana kadar kalıcı dövmelerin en büyük sıkıntısı kolayca silinememesi idi. ABD’de yapılmış bir araştırma dövme yaptıranların %40’ının 5 yıl içinde dövemeden sıkıldıkları ya da yaptırdıklarına pişman olduğunu göstermektedir. İnsanın beğeni ve inançları zamanla değişebileceğinden vücudunuzda ömür boyu kalacak bir dövme ne kadar estetik olsa da ya da sizi ne kadar iyi ifade etse de bir süre sonra bundan kurtulmak isteyebilirsiniz.
Bunun yanında bazı meslek grupları için işe alım aşamasında dövme taşıyor olmak çeşitli sebeplerle uygun bulunmamaktadır. Polislik, subaylık ya da hosteslik gibi alanlarda çalışmak isteyen kişiler vücutlarında dövme varsa işe alınma şansını yitirebilmektedir. Yine banka memurları ve satış elemanlarının açıkta kalan vücut bölgelerinde dövme taşımalarına sıcak bakılmamaktadır. Bu sebeple pek çok genç çalışan adayı geçmişte yaptırdıkları dövmelerin bedelini ağır bir biçimde istedikleri işlere kabul edilmeyerek ödemektedir.

Yirmi yıl kadar önce ortaya çıkan q anahtarlı lazerler adı verilen lazer cihazları dövme tedavisinde bir çığır açmıştır. Bu lazerler saniyenin milyarda biri aralığında yani nanosaniyede enerjiyi dövmeye gönderirler ve dövme boyası partiküllerinden parçalar koparırlar. Dövme boyasıyla savaşmak üzere ortamda toplanan akyuvar hücreleri ise kopartılan boya parçalarını ortamdan uzaklaştırırlar. Ülkemizde hala en çok kullanılan bu eski jenerasyon lazerler diğer dövme silme yöntemlerine göre çok daha etkiliydiler ancak 10 bazen 15 seansa çıkan seans sayıları tedavinin 2-3 yıla yayılmasına sebep vermekte ve hastanın ve doktorun sabrını zorlamaktaydı. Siyah ve kırmızı renkler dışında etkinlikleri oldukça düşüktü. Mavi ,yeşil ve sarı gibi renklerde hemen hemen hiç etkili olmazken, kırmızı ve siyah renkler söz konusu olduğunda ise başarı oranları %60-70leri pek geçmiyordu.

2012 yılında Amerikan FDA dairesinden onay alarak piyasaya çıkmış bir lazer cihazı oyunun kuralını değiştirmeye başladı. Söz konusu lazer önceki jenerasyon gibi nanosaniye aralığında değil saniyenin trilyonda biri olan pikosaniye aralığında atım yapma kapasitesinde idi. Pikosaniye lazerleri olarak adlandırılan bu lazer cihazları dokuda yerleşmiş dövme boyasını önceki jenerasyon lazerlere göre çok daha küçük kırıntılara parçalayabiliyor ve bu sayede tedavi seansları 10-15’ten 3-5 seansa inebiliyordu. Yine pikosaniye lazerlerinin düşük enerjiyle dövme boyasını parçalayabiliyor olması tedavi sonrası yanık ve iz kalma riskini de belirgin biçimde azaltıyordu. Bunun yanın alexandrite pikosaniye lazerleri mavi ve yeşil renklere oldukça yüksek afinite göstermektedir. Keza sarı renkli dövmeler dünyada sadece pikosaniye lazerlerle silinebilmektedir.

İlk çıkan pikosaniye lazeri olan PicoSure’dan sonra diğer lazer üretici firmalar da pikosaniye lazerleri ürettiler. Böylece önümüzdeki 10 yıl boyunca bu lazerlerin dövme silme pazarında asıl rol alacakları neredeyse kesinleşti. Dövmeler dışında kalıcı makyaj amacıyla yapılmış ancak istenilen estetik sonucu vermemiş amatör dövmeler de bazı bayanları uzun yıllar mağdur etmektedir. Bu alanda da pikosaniye lazerleri klasik q anahtarlı lazerlere göre daha büyük başarı göstermektedir ve genellikle 2-4 seansta kalıcı makyajları tam olarak silebilmektedir.

Dövme tedavisi dışında pikosaniye lazerleri güneş lekeleri, doğumsal benler, gebelik (hormonal) lekeleri gibi alanlar da başarıyla kullanılmaktadır. Yine cilt kalitesinin arttırılması ve cilt gençleştirme amacıyla da kullanılmaya başlandı ve bu alanda da ilk gelişmeler oldukça umut verici… Estetik dermatoloji alanında kullanılan lazer teknolojisi son yıllarda o kadar gelişti ki bundan 15-20 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz sonuçları bugün lazer teknolojisi sayesinde almak artık mümkün…