Sakın, sakın bunu yapmayın!
Uzmanlar "Ben yaşlandım, bundan sonra bir şey olmaz" diyerek belirli aralıklarla yapılması gereken testleri yapmayanları şiddetle uyarıyor...
“Ben yaşlandım, bundan sonra bir şey olmaz” diyerek belirli
aralıklarla yapılması gereken testleri yaptırmamanın tehlikeli
olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, meme
kanserinin eskiden 40 yaş üzerindeki kadınlarda sık görülürken
artık 20'li ve 30'lu yaşlarda da rastlanılabilen bir hastalık
haline geldiğine işaret etti. Uras, “En önemli risk faktörlerinden
biri kişinin ailesinde meme kanseri olması. Eğer kadının annesi,
kız kardeşi, teyzesi ve teyzekızlarında meme kanseri varsa risk
büyük. Baba tarafında kanser varsa da risk artıyor” dedi.
Kadınların “Benim ailemde kanser yok, bende de olmaz” diye
düşünmesinin yanlışlığına değinen Prof. Uras, “Ailesinde meme
kanseri olmaması risk olmadığını göstermez ama olması ciddi bir
risk artışıdır. Ayrıca ailenin birden fazla ferdinde meme kanseri
varsa da risk artıyor. Ailesinde yoksa risk de ortadan kalkmıyor.
Meme kanserli hastaların yüzde 5-10'unun ailesinde meme kanseri
var, geri kalanın ise ailesinde yok” diye konuştu.
Prof. Uras, meme kanseri ile ilgili risk faktörlerini şöyle
sıraladı:
- Erken adet görmek (11 yaş altında görmek).
- Geç menopoza girmek (50 yaş üzerinde girmek).
- Doğum yapmamak.
- Geç doğum yapmak.
- 30 yaşından sonra doğum yapmak riski artırıyor.
- Hormonal ilaçlar kullanmak.
- Göğüs bölgesine genç erişkin döneminde çok radyasyon almak, çok
akciğer filmi çektirmek.
- Şişmanlık.
- Alkol kullanımı.
- Memesine çeşitli nedenlerle biyopsi yapılması ve parçanın
patolojik incelemesinde meme kanseri risk artışını gösteren
bulguların saptanması.