Çocukla ne kadar değil, nasıl vakit geçirdiğiniz önemli!

Çalışan annelerin bu hisler ve vicdan azabı ile düştükleri tuzaklardan biri çocuklarının sevgilerini kaybetmelerine sebep olacağına inandıkları “hayır” kelimesini kullanmaktan kaçınmaktır. “Hayır” demek ne yazık ki çalışan anneler tarafından çocuğun ilgi ve sevginin yanı sıra isteklerinden de mahrum bırakılması şeklinde yorumlanabilmekte, böylelikle sevgi ve sınır koyma arasındaki denge kolayca bozulabilmektedir. Birçok çalışan anne görüşülemeyen zamanın ve yeterince gösterilemediğine inanılan ilgi ve sevgi açığının çocuğun tüm isteklerini fazlasıyla yerine getirerek kapatılacağı şeklinde yanlış bir inanış geliştirirler. Ancak sağlıklı bir çocuk yetiştirmenin en temel kuralı çocuklara isteklerini erteleyebilmeyi öğretmek, dolayısıyla uygun olmayan zamanlarda hayır diyerek onları sınırlayabilmektir. Aksi takdirde çocuk her zaman daha fazlasını ister. Suçluluk duygusuyla hiçbir kayıp yaşatılmamaya çalışılan bu çocuklar her istediklerinin gerçek olduğu gerçek dışı bir yaşam yaşamaya başlarlar ki ev dışında çeşitli kısıtlamaların olduğu ve bu kısıtlamalar ile kuralların tutarlı bir şekilde uygulandığı ortamlar bu çocuklar için bir kâbus haline dönüşebilir. Örneğin bu çocukların özellikle okula başladıklarında ciddi engellenmeler ve sınırlamalar karşısında büyük oranda uyum sorunları yaşamaları kaçınılmazdır; çünkü ne okul ne de dış dünya tıpkı ebeveynleri gibi onların ayakları önünde eğilmeyecektir.