Çocukla ne kadar değil, nasıl vakit geçirdiğiniz önemli!

Birçok toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da ne yazık ki iyi anne olmak zamanın ve hem fiziksel hem de zihinsel enerjinin hemen hemen hepsini çocuğuna ayırmak olarak algılanmaktadır. Hâlbuki sağlıklı çocuk gelişimi için önemli olan fiziksel birlikteliğin süresinden çok içeriği ve duygusal anlamda doyuruculuğudur. Bu bağlamda aynı evde sabahtan akşama kadar bir arada bulunmak yerine “kaliteli zaman” olarak da sıkça adlandırılan, gün içerisinde sadece anne ve çocuğun dünyada sanki başka hiç kimse yokmuşçasına ilişki kurdukları, çocuğun ihtiyaçlarına ve isteklerine odaklı bir yarım saat geçirmeleri çok daha doyurucudur. Benzer şekilde çocuğa gereğinden ve ihtiyaç duyduğundan fazla yemek yedirmek de ne yazık ki iyi anneliğin bir ön koşulu gibi algılanmakta, duygusal ve ilişkisel anlamdaki doyuruculuk bu noktada fiziksel doyum ile karıştırılmaktadır. Çalışan annelerin çocukları ile geçiremediği zamanların açlığını farkında olmadan onları fazla yedirmeye çalışarak kapatmaya çalışmaları ve fiziksel anlamda aç kalmalarını çocuklarının gelişimleri anlamında önemli bir endişe kaynağı haline getirmeleri de ne yazık ki sıklıkla görülen bir yanılsamadır. Unutulmamalıdır ki büyümek ve sağlıklı gelişmek fiziksel olduğu kadar duygusal doyumu da beraberinde gerektirir. İlginçtir ki son yıllarda yapılan birçok araştırma ev hanımı olan annelerin çocukları ile geçirdikleri kaliteli zamanın çalışan annelere oranla çok daha az olduğunu göstermektedir. Bunun olası sebeplerinden biri birçok sorumluluğu aynı anda yerine getirmeye çabası içinde olan çalışan annelerin zamanlarını ev hanımlarına göre daha iyi planlamak zorunda olmaları, bu nedenle de çocukları ile geçirebilecekleri kısıtlı vakitlerini daha kaliteli yaşamaya çalışmaları olabilir. Ancak tüm bu veriler dahi çalışan annelerin suçluluk hislerine engel olmakta yetersiz kalmaktadır.